Yutma, oldukça karmaşık ve koordineli bir süreçtir. Ağızdan başlayan bu yolculuk, boğaz ve yemek borusu üzerinden mideye kadar devam eder. Normal yutma sırasında dil, yumuşak damak, farinks ve larinks eş zamanlı çalışır. Yiyecek veya sıvı, doğru zamanlamayla solunum yolları kapatılarak mideye yönlendirilir.
"Supraglottik" kelimesi, "gırtlak üstü" anlamına gelir. Yani ses tellerinin ve gırtlağın üst bölümüdür. Bu alan, solunum yolu ile sindirim yolunun kesiştiği kritik bir noktadır. Burada yanlış bir yutkunma, yiyeceğin soluk borusuna kaçmasına neden olabilir.
Supraglottik yutma, aspirasyonu önlemek için geliştirilen bir yutma tekniğidir. Bu teknikle kişi, yutmadan önce nefes alır, nefesini tutar, yutar ve hemen ardından öksürerek soluk borusuna kaçmış olabilecek parçaları dışarı atar. Bu basit gibi görünen manevra, özellikle yutma güçlüğü yaşayan bireylerde hayat kurtarıcıdır.
Derin bir nefes alın.
Nefesinizi tutarken yutun.
Hemen ardından güçlü bir şekilde öksürün.
Son olarak yeniden yutun.
Bu adımlar hem solunum yolunu korur hem de yutulan maddenin doğru kanala gitmesini sağlar.
Bu manevra, özellikle aspirasyon riski taşıyan bireylerde önerilir. Ses tellerinin üstünde bulunan alanı koruyarak, yutma sırasında gıdanın soluk borusuna kaçmasını engeller. Bu yüzden genellikle terapist veya doktor eşliğinde öğretilir.
İnme geçiren hastalar
Parkinson hastaları
ALS gibi nörolojik bozukluğu olanlar
Baş-boyun kanseri sonrası yutma sorunu yaşayanlar
Geriatrik hastalar (özellikle yaşlı bireyler)
Disfaji, yutma güçlüğü anlamına gelir ve supraglottik yutma bu durumda sıkça önerilen bir tekniktir.
Beyin felci, Parkinson, multipl skleroz gibi hastalıklar, yutma kaslarını etkileyerek risk oluşturur.
Baş-boyun cerrahisi geçiren bireyler, normal yutma refleksini kaybedebilir. Bu teknik, yeniden güvenli yutmayı öğretmekte etkilidir.
Solunum yollarına yiyecek kaçışı, zatürre gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Supraglottik yutma bu riski büyük oranda azaltır.
Doğru teknik uygulandığında kişi daha kontrollü ve güvenli bir şekilde yutabilir.
Yutma sırasında boğulma korkusunu ortadan kaldırarak kişinin iştahını ve beslenme düzenini olumlu etkiler.
Hastanın yutma fonksiyonu, nörolojik durumu ve genel sağlık durumu uzmanlarca analiz edilmelidir.
Ciddi bilişsel bozukluklar
Bilinç düzeyinde düşüklük
Akut solunum yetmezliği
Bu durumlarda teknik uygulanmamalıdır.
Supraglottik yutma, bir terapist eşliğinde doğru biçimde öğretilmelidir. Yanlış teknikle yapılması daha çok zarar verebilir.
Supraglottik yutma, doğru uygulanmadığında gıdanın soluk borusuna kaçmasına, öksürük krizlerine ve hatta aspirasyon pnömonisine neden olabilir. Özellikle bilinçsiz bireylerde ya da kognitif problemi olan hastalarda dikkatli olunmalıdır.
Uygulama sonrası ses kısıklığı
Sürekli öksürük
Ateş (aspirasyon pnömonisine işaret edebilir)
Oksijen satürasyonunda ani düşüş
Bu bulgular uzman gözetimi gerektirir.
Supraglottik yutma uygulaması, yalnızca bireyin çabasıyla değil, bir ekip çalışmasıyla başarıya ulaşır. Nörolog, konuşma terapisti, diyetisyen ve fizyoterapist iş birliği içinde olmalıdır.
Dil ve konuşma terapistleri, hastaya yutma tekniklerini öğretirken bireysel yutma planları oluşturur. Bu sayede kişiye özel rehabilitasyon sağlanır.
İnme geçiren bir hasta, ağızdan sıvı tüketirken öksürük atağı geçiriyorsa, supraglottik yutma tekniğiyle bu aspirasyon riski azaltılabilir. Eğitimle birlikte hasta tekrar güvenli yutma becerisine kavuşabilir.
Titreme ve kas sertliği nedeniyle yutma refleksi yavaşlayan Parkinson hastaları için supraglottik yutma, güvenli yutmanın tekrar kazandırılmasında önemli bir tekniktir.
Hastaneler, üniversiteler ve özel konuşma terapisi merkezleri bu alanda eğitimler sunmaktadır. Özellikle logopedist ve fizyoterapistlerin bu teknikleri iyi bilmesi gereklidir.
Hastaya özel hazırlanmış yazılı ve görsel kaynaklar, evdeki bireylerin de güvenli şekilde uygulamasını kolaylaştırır. Ancak mutlaka ilk eğitim profesyonel tarafından verilmelidir.
Hyoid kemiğin yutma sırasında yukarıda tutulmasıyla yapılan bu teknik, farinks kaslarının daha uzun süre açık kalmasını sağlar.
Bir lokmayı iki kez yutma esasına dayanır. Supraglottik yutmaya göre daha basittir ama aspirasyon riski yüksek bireylerde yeterli değildir.
Birçok çalışma, supraglottik yutma tekniğinin özellikle inme sonrası disfaji yaşayan hastalarda aspirasyonu azalttığını göstermiştir. Amerikan Konuşma-Dil İşitme Derneği (ASHA) bu yöntemi sıkça önerir.
Konuşma terapistleri, bu tekniğin doğru öğretildiğinde hastaların yaşam kalitesinde ciddi artış sağladığını belirtmektedir.
Her öğünde, özellikle sıvı veya parçacıklı yiyecek tüketilirken uygulanmalıdır. Terapistin önerdiği sıklık dikkate alınmalıdır.
Evet, ancak doğru teknik öğretildikten sonra. İlk uygulamalar mutlaka bir sağlık profesyoneli gözetiminde olmalıdır.
Yanlış uygulama aspirasyon riskini artırabilir. Öksürük, boğulma hissi veya ses kısıklığı ortaya çıkabilir.
Nörolog, kulak burun boğaz (KBB) uzmanı ve konuşma terapistleri bu alanda en yetkin kişilerdir.
Bazı çocuklar için uygun olabilir, ancak pediatrik uzmanlar ve terapistlerin değerlendirmesi şarttır.
Mendelsohn manevrası, baş pozisyonlama teknikleri, termal-taktik stimülasyon gibi alternatifler mevcuttur.
Supraglottik yutma, yutma bozuklukları yaşayan bireyler için etkili, güvenli ve klinik olarak onaylanmış bir yutma tekniğidir. Uygun eğitim, disiplinli takip ve uzman gözetimi ile hastaların yaşam kalitesinde önemli iyileşmeler sağlanabilir. Özellikle aspirasyon riski taşıyan bireyler için bu teknik, hayat kurtarıcı olabilir.